Sadık
MAMATİ
Şehit Düştüğü
Tarih: 4 Haziran 1999
Şehit
Düştüğü Yer: İstanbul
Doğduğu Tarih: 27 Eylül 1974
Doğduğu Yer: Rize
Mezar Yeri: Rize
Amerika’nın
Yugoslavya halkına yönelik saldırısının hesabını sormak için ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğuna
yönelik bir eylem sırasında, Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı üzerinde bir
binada yoldaşı Selçuk AKGÜN ile birlikte katledildiler.
Sadık Mamati,
Savaşmak için sabırsızdı... Yerini alacak onlarca Sadık var arkasında
27 Eylül 1974 Rize
doğumlu. Üniversite yıllarına kadar doğduğu yerde kaldı, öğrenimini burada
sürdürdü. Üniversiteye Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm ve Otelcilik
Bölümü'nde başladı.
Sadık'ın devrimci mücadeleyle
tanışması da bu döneme rastlar. Ancak devrimci harekete sempatisi daha eskidir.
Devrimci hareketi eylemlerinden tanımış ve onun bir parçası olmak istemiştir.
16-17 Nisan direnişinin Sadık'ın hayatında bir başka anlamı vardır. Bu
direnişle etkilenmiş ve mutlaka örgütlü ilişkiler içine girmeye karar
vermiştir. Bu nedenle üniversiteye gelir gelmez ilişki kurar. İlk tanıdığı
yoldaşı Nuran Demir'dir. Afyon'da TÖDEF'li olarak
mücadeleye atılmış, kendisini hızla geliştirmiştir.
İlk olarak bu dönemde Afyon SHP
işgali nedeniyle gözaltına alındı. Tutuklandı. Kısa süreli bir tutukluluk
yaşadı. Mücadele içinde öne çıkmaya başlamasıyla birlikte Afyon polisinin de
ilk yöneldiği hedeflerden biri haline geldi. Birçok kez gözaltına alındı.
1994'teki bir gözaltısından sonra tekrar tutuklandı.
Kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.
1995 Ağustos ayında Sadık'ın
hayatında yeni bir dönem başladı. İstanbul'da, hep özlemini duyduğu savaşçılık
göreviyle istihdam edilmişti. Bu süreçte bir kez daha gözaltına alındı. Son
olarak ise Giresun'da tutsak düştü. Üç yıl hapishanede kaldı. Çıktığında bir an
önce yeni görevlere başlamak, savaşmak için can atıyordu.
Çıktıktan sonra bir süre Alibeyköy'de mahalli birimlerde çalıştı. Kısa sürede
herkesin çok sevdiği biri haline geldi. Çok kolay ilişki yaratıyordu. Gerilla düşünce
tarzı bir kültür haline gelmişti onda. Her ilişkiyi daha fazla değerlendirmek
istiyordu. Mahalledeki birçok aksaklığı kısa sürede gidermeyi başardı. İnsanların
eğitimini hızla tamamlamak, onları daha aktif görevlere hazırlamak için uğraşıyordu.
Kendisi de bir an önce özlemini
duyduğu görevlere başlamak için sabırsızlanıyordu. Rizeli olduğu için Karadeniz
dağlarına çıkmak istiyordu.
Alibeyköy'de
üç ay kadar kaldı. Ama bu üç ayda Alibeyköy halkıyla
çok sıcak ilişkiler kurmuştu. Bu dönemde iki kez gözaltına alındı. İkisinde de
değerlerimize adı gibi sadık kaldı.
Sadık hep güler yüzlüydü. Gözleri
daima parlardı.
Alibeyköy'den
ayrıldıktan sonra kendisini tanıyanlardan Sadık'ın orada kalan yoldaşlarına
içerleyenler olmuştu. Küsen bile vardı. O gittikten sonra her şey onunla
kıyaslanmaya başladı. Alibeyköy halkı onu “Rıza”
olarak tanıyordu. “Rıza olsa şöyle yapardı”, “Rıza abi
olsa şunu söylerdi” sürekli söylenen şeylerdi. Genç yaşlı, herkes Rıza'ya bağlanmıştı.
Alibeyköy'den ayrılıp yeni görevlerine başladıktan
sonra bir anamız ona rastlamış heyecandan bayılmıştı.
Alibeyköy'den
sonra Topkapı Bölge sorumlusu oldu. Ancak bu bölgede de kısa bir süre içinde
polis tarafından aranır duruma düşünce, yeraltı için beklemeye alındı.
Topkapı'daki bu kısa sorumluluğu süresin de birçok olanak yaratmıştı.
Savaşmak için sabırsızdı. Bekleme
süresinin kısa olmasını istiyor, bir an önce sıcak mücadele içinde yerine almak
istediğini, beklemenin kendisine hiç de kolay gelmeyeceğini söylüyordu.
ABD Başkonsolosluğu'na saldırı
hazırlığındayken şehit düştü. Arkasında yerini alacak birçok Sadık bıraktı...
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Sadık MAMATİ’yi Anlatıyor: